13 Temmuz 2011 Çarşamba

Veli toplantısı..


Veli toplantılarını hepimiz ilköğretim  ve lise gibi okullardan biliriz. Olay nedir., annelerimiz yada diğer bir deyişle velilerimiz konuşulmak üzere toplantılara çağrılır kimimizin ki gelir kimimizin ki ise ya işi olur gelmez ya da biz haber vermezdik. :) Peki ''arkadaş iyi de ulan benim derslerimi ben düzeltemiyorum da velim mi düzeltecek'' diye söylenmeden edemiyorduk o zamanlar. Zaten tembel öğrencilerin genelde velileri hiç toplantılara gitmezdi. :) Benim velimin gittiği toplantı sayısı 1 elin 5 parmağını geçmez. Yani düşünün ne kadar tembel bir okul dönemi geçirmişim. :) İlk zamanlar gerçekten de dersler için çağırdıklarını düşünüyorum velileri....
Fakat anladım ki bence velileri oğlunun ve ya kızının dersleri için değil , resmen kafalayıp parasını sömürmek için çağırıyorlarmış.  Öğrenci notları sadece araya vesile oluyor. :)


Annemin gittiği her toplantıda ( toplam 3 ya da 5 toplantıya gitmiştir) konuşulan ilk konu aidat parası idi. Ulan bu aidat parası niçin alınıyor hala anlamış değilim :)12 yıllık okul hayatımda bu okul aidat parasının bir faydasını gördüysem 50 cent olayım ya :) ( Arap yani :) ) Neymiş efendim '' Biz bu aidat paralarını sizin için istiyoruz , fotokopi parası vermeyin istiyoruz '' gibi kelimeler sarfediyorlar fakat hiç inandırıcılıklarını gösteremiyorlar. :) 12 yıllık okul hayatımda verdiğim fotokopi parası , fotokopi makinası bozuldu parası , A4 , A5  kağıt parası  , temizlik malzemeleri parası ve spor ile ilgili ürünler alacağız paraları ile Ortaköy ya da Bebek'te 8 yıldızlı bir villa  diktirmiştim  :) Birde ne hikmetse dersleri hep iyi öğrencilerin annesi gelir. Yani enayi kesim diyebiliriz. Burda ise değinmek istediğim nokta bu çalışkan velilerin annesi '' benim oğlum bu bak ne kadar başarılı ve çalışkan '' diye diğer annelere tekrar tekrar iletmeye çalışırlar. Sanki diğer veliler okunan notları duymuyor. Ualn çalışkan oluyor da ne yapıyor büyüyünce bir bok olamayacak ki. Soracaklar İstanbul'un neresini biliyorsun sayacak 2 tane ilçe bana sorsalar tüm İstanbul'u biliyorum. Niye ? Çünkü zamanında alt yapıya yatırım yaptık. (dersler hep kötüydü ama olsun :) ) 


Birde veliler abartmaya bayılırlar. Okul birincisi olduysa oğlu başlarlar övgülere benim oğlum şöyledir de böyledir de vay efendim ondan iyisi yokta. Hiç unutmuyorum bir kere muhasebe dersinde 99 almıştım. (Aslında 100'de ipne hoca bilerek yaptı biliyorum. :) ) Ve o zamanlara bir toplantı düzenlenmişti. Bizim müdür yardımcısı sınıfa gelip ''Yarın annesi gelmeyen kişi ertesi sabah okula gelmesin'' diye bir uyarıda bulununca mecburen annemizi çağırdık. Hali ile annem de toplantıdaki yerini aldı. Neyse annem benim okul birincisi olduğumu duyunca başladı konuşmaya , işte '' benim oğlum çok akıllıdır biraz derslere verse kafayı kimse onu geçemez neler söylüyor ki neler :) Bu konuyu tam 1 yıl boyunca gördüğü her akrabamıza anlattı. Teyzemlere ,dayımlara, halamlara ,  dedemlere  ve bulabildiği tanıdığı kim varsa hepsine birer birer anlattı. Eline ne geçti ? Haylaz bir tane delikanlı :)


Yani gereği itibariyle ele aldığımız şu konuyu son söz ile bitirmek istiyorum. Sayın çok değerli çalışma arkadaşlarım ve değerli basın mensubları , Milli eğitim bakanlığına tekrar sesleniyorum böyle oyunları bırakın ve aidatı lütfen kaldırın. Yahu zaten okula yazılırken para veriyoruz ıvır - zıvır parası veriyoruz birde daha fazlasını istemeyin yeter be sömürdünüz.. :) Zaten geliri 700 (Asgari ücret ) olan bu millettin zor geçindiği dönemde birde aidat almaya çalışarak iyice komikleşmeyin . Çünkü komikleştikçe batıyorsunuz ve siz battıkça eğitim - öğretim bitiyor....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder